Frengi
Frengi, tehlikeli bir zührevi hastalıktır. Tedavi edilmezse sakatlığa, hatta ölüme neden olabilir. Bu yüzden, en küçük bir kuşkuda zaman geçirmeden doktora görünmek gerekir. Frengi, zührevi ya da cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıkların en sık rastlananı değildir ama ilk birkaç yıl içinde tedavi edilmezse en tehlikelisi haline gelir. Tanı konulmazsa gittikçe ağırlaşan üç evre ortaya çıkar. Ancak tedavi görmemiş hastaların bir bölümünde hastalık sanki kendiliğinden iyileşir; bunun nedeni bilinmemektedir.
Nedenleri
Frengi mikrobu sarmal biçimlidir; "treponema pallidum" ya da "spiroket" adını alır. Hasta biriyle cinsel ilişki sırasında bunlardan binlerce alınabilir ve her mikrop otuz saatte bir ortadan bölünerek ikiye ayrılır ve bu yolla büyük sayılara ulaşır. Hastalığın ilk belirtisi ortaya çıktığında, yeni frengi kurbanının bedenindeki mikropların sayısı milyonları bulmuş olur.
Belirtiler
Frenginin birinci ve ikinci evresi, cinsel organlar ve bazen dudak kenarlarının iltihaplı bir deri hastalığı biçimindedir. Daha sonra hastalığın hiçbir belirti göstermediği, latent evreye girilir. Bu dönem beş yıl ile elli yıl arasında sürebilir ve o kadar zaman sonra bile hastaların bazısı üçüncü evreye girer. Bu kişilerde görülen frengi genellikle kronik, sakatlığa yol açan ve bazen öldürücü olabilen bir hastalıktır.
İlk evre: İlk evrede hastalık kendini cinsel organlarda bir yara (şankr) biçiminde gösterir. Bu yara ağrısızdır ve bu yüzden de üzerinde hiç durulmaz. Bazen yara ağız çevresi ya da parmaklar gibi bedenin başka yerlerinde de belirebilir. Eşcinsel erkeklerde makat çevresinde yaraya rasttlanabilir. Bu birincil yara (birden fazla olabilir) cinsel ilişkiden sonra yaklaşık 21 gün içinde ortaya çıkar. Ama kuluçka dönemi 9 gün kadar kısa sürebildiği gibi ender olarak 90 gün sürdüğü de olur. Bazı hastalarda yara hiç görülmez, pek azında ise deride ufak bir çatlak biçimindedir.
Bir iki hafta içinde kasıkta, ağrısız lenf bezi büyümeleri olur. Bu şişlikler bedenin savunma mekanizmalarının mikropları öldürmeye çalıştığının göstergesidir. Frengili kadınlardan bazılarında yara vajina içindedir ve bu yüzden hiç farkına varılmayabilir. Yara, tedavi edilmese de birkaç gün ya da hafta içinde iyileşir. Bu durum, tedavi görmemiş hastaya işlerin yolunda gittiği izlenimini verir, ama ne yazık ki gerçek öyle değildir.
İkinci evre: Bu evre kendini genel bir döküntüyle gösterir. Döküntü kaşıntısızdır ve bedenin her yanında belirebilir. Üzerinde durulmayacak kadar hafif ve soluk da olabilir. Ağızda, boğazda ve cinsel organların çevresinde yara oluşabilir. Baş ağrısı, ateş ve kemik arıları olabilir ve genellikle boyundaki ve başka bölgelerdeki lenf bezlerinde büyüme vardır. Frenginin bu belirtileri, hastalık tedavi edilmezse, zaman zaman geçip yineler.
Latent (Sessiz) evre: Enfeksiyon tanılanmaz ya da gereğince tedavi edilmezse döküntü kurur, öteki belirtiler de azalır ve zamanla yok olur. Bu andan sonra hastalık latent evreye girer. Bu dönemin süresi beş yıl ile elli yıl arasında değişir ve hiçbir belirti vermez. Hastalık bu dönemde bulaşıcı değildir ve cinsel ilişkiyle başkasına geçmez. Ama tanılanmamış frengisi olan kadınlar, yıllar sonra bile gebe kalırlarsa hastalığı dölüte geçirebilirler. Bunun sonucunda bebek ölü, sakat ya da hastalıklı doğar.
Üçüncü evre: Tanılanmamış frengisi olanların yaklaşık üçte birinde er geç deri yaraları, frengiye bağlı kalp - damar hastalıkları, frengi felçleri, delilik, körlük ya da sağırlık ortaya çıkar. Üçüncü evrede, mikroplar yıllardır çok fazla hasar yapmış olduğundan, tedaviyle yalnız hastalığın ilerlemesi durdurulabilir. Ama bazılarında enfeksiyon giderilirse de hastalığın mekanik tahribatı ilerler.
Tedavi
Birinci ve ikinci evrelerde yarayı kazıyarak elde edilen ya da döküntülerden sızan sıvıda mikroskop altında ufak, sarmal biçimli treponemaların görülmesiyle tanı konur. Enfeksiyondan altı hafta sonra, beden direncini sağlayan maddelerin işbaşında oldukları, bir kan testiyle saptanabilir ama bu zamandan önc ekan testi negatif olacaktır. Latent (sessiz) evrede kişinin frengili olup olmadığı ancak bir kan tahlili ile saptanabilir. Bu tahlil çeşitli kliniklerde yaptırılabilir. Doğum kliniklerine başvuran gebe kadınlara da frengi testi uygulanması ve hastalık bulunursa tedavi edilerek çocuğun sağlıklı doğmasının sağlanması gerekir. Transfüzyon amacıyla alınan bütün kanların da bir başka insana verilmeden önce frengi yönünden incelenmesi yasal bir zorunluluktur. Frengi başka hastalıkları taklit edebileceğinden, hastanede izlenen hastalara da, kuşku duyulduğunda kan testleri uygulanır. Bütün evrelerde kullanılan ilaç penisilindir. Hastaya günlük enjeksiyonlar halinde verilir. Tedavi görmüş kişilerinde, iki yıl boyunca her ay, sonra da üç ayda bir düzenli olarak kontrole gidip kan tahlili yaptırması istenir. Ancak bu koşulda doktor; iyileşmesinin kalıcı olacağına garanti verebilir. Latent evrenin ilk yılında uygulanan tedavi iyileştirmeye yöneliktir ama ondan sonra yapılacak tek şey hastalığın ilerlemesini durdurmaktır.
Frengi çok aldatıcıdır. Tedavisi vardır ama tanı 50 yıl sürebilecek dönemin ilk birkaç yılında konulursa etkilidir. Asıl sorun, kan testlerinin genellikle negatif, bu yüzden de yanıltıcı olduğu dönemde hastalığın tanılanmasındaki zorluktur. Belirtilerin ortaya çıkması bazen üç ayı bulabilir ve hasta ortaya çıkan yara ile üç ay önce yaşadığı rastgele bir ilişki arasında bağlantı kuramayabilir. Frengisi olan kişilerin yaklaşık üçte birinde hiç yara olmayabilir ve birinci evreyi hiçbir belirti olmadan geçirebilirler. Bu yüzden de hastalıklarından tümüyle habersiz kalabilirler. Bir bölümünde yara belirsizdir, deride zor görünen ve ancak bir doktorun saptayabileceği küçük bir çatlak biçimindedir. Yara ağrısızdır ve hastalar canlarını yakmayan bir şey için doktora gitmeyi gereksiz bulurlar; üstelik yara, hiç tedavi edilmese de kendiliğinden geçer.
Frengi cinsel ilişkiyle bulaşan (her ne kadar çok ender olarak başka yollarla da bulaşabilmekteyse de) bir hastalık olduğundan, insanlar bir hekime gitmeye utanıp kuşku içinde yaşamayı yeğleyebilmektedirler. Oysa hekimlerin herhangi bir yargıda bulunmayacaklarını bilmek gerekir. Bu yüzden küçük bir olasılık da olsa frengili biriyle birlikte olduğunuzu düşünüyorsanız, emin olmak için bir zührevi hastalıklar hastanesinde başvurun. Kuşku içinde yaşamaktansa, bir an önce gerçeği öğrenmek daha iyidir. Frengi, göz ardı edilemeycek kadar ciddi bir hastalıktır.